UNESCO Dünya Mirası Siteleri, tarihi, kültürel ya da doğal güzellikleriyle ön plana çıkan, dünya genelinde 1000’den fazla alana verilen prestijli bir ünvan. Bu siteler, dünya çapında korunmasını gerektiren kültür ve doğal miras özellikleri sergiler. UNESCO tarafından kabul edilmesi, uluslararası toplumun dikkatini çeker. Listede bulunan yerler, tarih, mimari, doğa ve coğrafya ile ilgili önemli eserleri barındırır. Avrupa, Güney Amerika, Asya ve Kuzey Amerika gibi dünyanın farklı bölgelerinde yer alan bu siteler, ziyaretçileri etkileyen yerlerdir.
Avrupa’daki Dünya Mirası Siteleri
Avrupa kıtası, tarihi ve kültürel açıdan önem taşıyan pek çok yerle doludur. UNESCO tarafından dünya mirası olarak listelenen alanlardan bazıları, Avrupa’daki tarihi bölgenin zenginliğini yansıtır. Bu alanlardan bazıları; İtalya’da yer alan Kolizeum ve antik Pompeii kenti, Fransa’daki Mont-Saint-Michel ve Notre Dame Katedrali, İspanya’nın kuzeyindeki Santiago de Compostela kenti ve Gaudi’nin eserleriyle ünlenen Barselona şehrini içerir. Ayrıca, İskoçya’daki Edinburgh Kalesi ve Londra’daki Westminster Sarayı gibi İngiliz miraslar da listeye dahildir. Avrupa gezginleri bu yerlerde kendilerini filmler gibi hissedebilirler.
İstanbul’un Tarihi Yarımadası
İstanbul, dünya tarihinin en önemli merkezlerinden biridir ve tarihi yarımada bu önemin en büyük kanıtıdır. Yarımada, 3 büyük kültürün izlerini taşımakta ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır. İstanbul’un fethinden önce Bizans İmparatorluğu’nun merkezi olan yarımada, İstanbul’un fethi sonrası Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetim merkezi haline gelmiştir. Bu nedenle, yarımada üzerinde Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalma birçok tarihi yapı, kilise ve cami yer almaktadır.
Yarımada, Galata Kulesi, Sultanahmet Meydanı ve Ayasofya gibi birçok tarihi yapıya ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca, Kapalıçarşı ve dünyaca ünlü Mısır Çarşısı gibi birçok tarihi pazarı da içermektedir. İstanbul’un tarihi yarımadası, tarihi-kültürel mirası, eşsiz mimari eserleri ve günlük hayatın içindeki yaşam dokusu ile turistlerin ilgisini çekmektedir.
- Yarımada’nın en önemli yapıları arasında Ayasofya, Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii ve Yerebatan Sarnıcı yer almaktadır.
- İstanbul’un tarihi yarımadası, 1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir.
- Tarihi yarımada, İstanbul’u ziyaret eden turistlerin en çok ilgi gösterdiği yerlerin başında gelmektedir.
İstanbul’un tarihi yarımadası, zengin tarihi dokusu ve turistlerin ilgi odağı olması nedeniyle birçok kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Tarihi yarımada, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgi odağıdır ve her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir.
Eski Şehir Dubrovnik
Dubrovnik, Hırvatistan’da Adriyatik kıyısında bulunan bir taş kenttir. Tarihi mekanları, tarihi surları ve eski şehriyle birlikte Dubrovnik tam bir turistik cazibe merkezi haline gelir. Dubrovnik, Adriyatik Denizi’ne hakim olan bir tepe üzerine kuruludur. Eski şehir Dubrovnik çevresindeki çift sıralı surlarla çevrilidir. Farklı dönemlerde yapılan surlar, şehirdeki mimari tarzın birleşimi gibi duruyor. Dubrovnik, tarihi birçok kentin yıkımına da sahne oldu. Ancak Dubrovnik’in surlarını her seferinde tamir etmek veya yeniden inşa etmek, eski şehrin birçok güzel yapısını günümüze kadar taşımayı başardı.
| Yer | Yerleşim Tarihi | Önemli Bilgi |
|---|---|---|
| Stradun Caddesi | Plato döneminde | Dış Mülk Kapısı |
| Moraca Tarikatı Manastırı | 15. Yüzyıl | Rönesans tarzda tasarlanmış |
| Onofrio Çeşmesi | 1438 | 1917’de yeniden inşa edildi |
Eski şehir Dubrovnik’te turistler, tarihi mekanları gezebilir ve farklı yörelerin lezzetlerini tadabilirler. Ziyaret edenlerin aynı zamanda Dubrovnik’in büyüleyici manzarasını izleyebilecekleri birkaç nokta da vardır.
Güney Amerika’daki Dünya Mirası Siteleri
Güney Amerika, tarihi ve doğal güzellikleriyle zengin bir kıta. UNESCO Dünya Mirası listesinde ise birbirinden özel yerler bulunuyor.
Bunlardan ilki, İnka İmparatorluğu dönemine ait antik kent Machu Picchu’dur. And Dağları’nın eteklerinde yer alan bu antik kent, İnkaların kültürünü ve mimarisini günümüze taşıyor. Ayrıca, kentin etrafındaki manzaralar, ziyaretçileri büyülüyor.
Diğer bir Güney Amerika Dünya Mirası Sitesi ise İnka İmparatorluğu’nun başkenti Cusco’dur. Tarihi kalıntıları ve İspanyol döneminden izleriyle Cusco, ziyaretçilerine ilginç bir tarih dersi sunuyor.
Güney Amerika’daki Dünya Mirası siteleri arasında bulunan diğer özel bir yer ise Brezilya’daki Iguaçu Şelaleleri’dir. Brezilya ve Arjantin sınırında yer alan şelaleler, doğal güzellikleriyle ve etkileyici manzaralarıyla ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunuyor.
- Machu Picchu
- Cusco
- Iguaçu Şelaleleri
Güney Amerika’daki diğer Dünya Mirası siteleri arasında Bolivia’daki Tiwanaku Arkeolojik Alanı, Chile’deki Rapa Nui Milli Parkı, Peru’daki Chan Chan Arkeolojik Bölgesi ve Kolombiya’daki Cartagena de Indias Kolonyal Kenti bulunuyor.
| Ülke | Dünya Mirası Siteleri |
|---|---|
| Brezilya | Iguaçu Şelaleleri |
| Bolivia | Tiwanaku Arkeolojik Alanı |
| Chile | Rapa Nui Milli Parkı |
| Peru | Chan Chan Arkeolojik Bölgesi |
| Kolombiya | Cartagena de Indias Kolonyal Kenti |
Machu Picchu
Machu Picchu İnka İmparatorluğu dönemine ait antik bir kenttir ve Güney Amerika’nın Peru bölgesinde yer alır. Bu antik kent, sarp dağların zirvesinde kurulmuştur ve And Dağları’nın çevrelediği vadide yer almaktadır. Machu Picchu, İnka İmparatorluğu’nun en önemli alanlarından biri olarak kabul edilir. Bu alanın inanılmaz mimari yapısı, özellikle taş işçiliği açısından hayranlık uyandırıcıdır.
Machu Picchu aynı zamanda, İnka İmparatorluğu’nun en önemli sembollerinden biridir ve her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir. Antik yapıların ve manzaranın olağanüstü güzelliği, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar. Bu turistik ilgi nedeniyle, antik kent çevresinde güvenlik tedbirleri alınmıştır ve ayrıntılı bir ziyaret planı uygulanmaktadır.
- Machu Picchu, Güney Amerika’nın en turistik yerlerinden biri olarak kabul edilir.
- Antik kent, İnka İmparatorluğu’nun en önemli yerlerinden biridir ve sarp dağların zirvesinde kurulmuştur.
- Ziyaretçilerin antik kenti ziyaret edebilmeleri için önceden planlama yapması önemlidir, çünkü güvenlik tedbirleri alınmıştır.
Cusco
Peru’da bulunan Cusco, İnka İmparatorluğu’nun başkentiydi. Şehir, İspanyol istilası sonrası büyük bir yıkıma uğramasına rağmen, tarihi kalıntıları ile günümüze kadar gelebilmiştir. Cusco’nun İspanyol döneminden izlerini görmek için, Santo Domingo manastırındaki Koricancha tapınağına gitmek gerekiyor. Ayrıca, teras şeklindeki Moray tarım alanları ve Sacsayhuaman kalesi de görülmesi gereken önemli yerlerden birkaçıdır. Cusco’nun tarihi merkezi, dar sokakları, eski binaları ve koloniyel dönem mimarisi ile turistlerin ilgisini çeken bir noktadır. Şehir, UNESCO tarafından 1983 yılında Dünya Mirası listesine alınmıştır.
Asya’daki Dünya Mirası Siteleri
Asya kıtası, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile dünya mirasına ev sahipliği yapmaktadır. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Asya’daki yerler arasında en çok bilineni Kamboçya’daki Angkor Wat tapınağı ve çevresindeki tapınaklar. Ayrıca, İngiltere’deki Romalı İmparator Hadrianus’un yaptırdığı Hadrianus Duvarı da listede yer almaktadır. Bu duvar, İngiltere’nin güney kesiminde, İskoçya sınırında yer almaktadır ve İngiltere’nin en iyi korunmuş antik yapısı olarak kabul edilir. Asya’nın diğer Dünya Mirası siteleri arasında, Sri Lanka’daki Muhtelif Tapınaklar, Çin’deki Büyük İpek Yolu, Hindistan’daki Kızıldeniz Sahili ve Bandiagara Falaise gibi tarihi ve doğal alanlar bulunmaktadır.
Angkor Wat
Angkor Wat, Kamboçya’da yer alan ve dünyanın en büyük Hindu tapınağını barındıran bir bölgedir. Angkor Wat tapınağı, 12. yüzyıl Khmer İmparatorluğu döneminde inşa edilmiştir. 1.626.000 m³ kayayla inşa edilmiş olan Angkor Wat, mükemmel çalışan su kanalları, göletler ve nemli alanları ile akıllara durgunluk vermektedir. Bölgedeki diğer tapınaklar arasında Bayon ve Ta Prohm yer almaktadır. UNESCO tarafından dünya mirası olarak kabul edilen Angkor Tapınakları, ziyaretçilerin çevredeki ormanları ve doğayı keşfetmesi için bolca fırsat sunar. Tapınaklar aynı zamanda geniş bir arkeolojik tarihi ve kültürel öneme sahiptir.
Hadrianus Duvarı
Hadrianus Duvarı, İngiltere’de kuzey ve güney arasındaki sınırı belirlemek amacıyla Romalı İmparator Hadrianus tarafından yaptırılmıştır. İnşaası M.S. 122 yılında başlamış ve 6 yıl içinde tamamlanmıştır. Duvar uzunluğu yaklaşık 117 kilometre olup, güneydeki Solway Firth körfezinden, doğudaki Tyne Nehri’ne kadar uzanmaktadır. Bu duvar sayesinde Roma İmparatorluğu’nun kontrolü altında kalan topraklar ve barbar kabilelerin kontrol ettiği topraklar ayrılmıştır. Duvarın inşası sırasında, duvarın kontrolü için kuleler ve kapılar inşa edilmiştir. Ayrıca Roma ordusunun barınması ve korunması için garnizonlar inşa edilmiştir.
Hadrianus Duvarı, günümüzde hala ayakta olan bir yapıdır. Duvarın ve çevresindeki arazinin korunması için, 1987 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’nde yer almıştır. Duvarın birçok bölümü ziyaret edilebilir ve turistler tarafından ilgi görmektedir. Ayrıca, Hadrianus Duvarı boyunca yürüyüş yapmak, yarışmak ve hatta bisiklete binmek için birçok etkinlik düzenlenmektedir.
- 117 kilometre uzunluğundadır.
- 6 metre yüksekliğindeki duvarın üstüne kuleler inşa edilmiştir.
- Roma ordusunun güvenliği için garnizonlar inşa edilmiştir.
- Duvarın inşası sırasında, çevrede yaşayan halkın ihtiyaçlarına cevap verebilmek için köprüler, yollar ve su kanalları inşa edilmiştir.
- Duvar, bölgedeki askeri kontrol amacıyla yapıldığı için, neredeyse hiçbir süslemeye sahip değildir.
Hadrianus Duvarı, yüzlerce yıldır ayakta kalmayı başarmış ender yapıtlardan biridir. Tarihi ve arkeolojik önemi nedeniyle, sadece İngiltere değil, tüm dünya için önemli bir yere sahiptir. Duvarın hikayesi, hem tarih meraklıları hem de macera seven turistler için büyük bir çekim noktasıdır.
